İRAN’IN EN YENİ ACEM OYUNU
Gazeteyi, radyoyu bulan batılı adam, sinemayı da kendi uygarlığını İslâm coğrafyasına ya da “öteki” dediği insanların dünyasına taşımanın vasıtası, emperyalizmanın aracı olarak kullandı. Ne varki
Gazeteyi, radyoyu bulan batılı adam, sinemayı da kendi uygarlığını İslâm coğrafyasına ya da “öteki” dediği insanların dünyasına taşımanın vasıtası, emperyalizmanın aracı olarak kullandı. Ne varki
İslam’ın insanlığın umudu olması, İslami hükümlerin önemli bir bölümünün de Muhammed b İsmail el-Buhari’nin(v. 256) “el-Câmiu’s-Sahîh”inde rivayet ettiği hadisler üzerine ibtina etmesi, Buharî’yi hem içeride
Gazzâlî hâla bütün ihtişamıyla “istikâmet üzere” hem aklın, hem de ruhun kapısının nasıl açılacağı, onlardaki sırlara nasıl varılacağını göstermekte.
Ulemanın yazmadığı, yapmadığı ve kastetmediği ile mahkûm edildiği günümüzde bütün eğrileri doğru hale getirecek bir başlangıç noktası vardır ki o da şudur: Vahiy semadan gelir, fıkıh ise yeryüzünde oluşur. Fıkıh, vahiy kıstasıyla fertten cemiyete, evden sokağa bütün bir hayatın sorunlarını çözmeye talip olmaktır. Bunu da fakih yapar.