KUR’AN MÜDAFAASI
Ümmet Kur’an-ı Kerim’e hem bugünün hem de yarının sorunlarını çözen bir kitap olarak baktı. Her şeyi önce onda aradı. Okunduğu mekânlarda abdestsiz dolaşmadı. Bir hafız
Ümmet Kur’an-ı Kerim’e hem bugünün hem de yarının sorunlarını çözen bir kitap olarak baktı. Her şeyi önce onda aradı. Okunduğu mekânlarda abdestsiz dolaşmadı. Bir hafız
İsrail ordusuna konuşan bir haham, “Kur’an en büyük düşmanımızdır. O, Müslümanların elinde olduğu müddetçe onlarla anlaşmamız nasıl mümkün olabilir ki?” demişti. Geçen asrın başlarında Libya’yı
İslâm’ın Batı karşısındaki konumunun ciddi manada sorgulanmaya başlandığı 19. yüzyılda yeni arayışlar gündeme geldi. Bu bağlamda bazı Müslümanlar, Kur’an ve Sünnet’i algılayış biçimlerini yeniden inceleme
Gazeteyi, radyoyu bulan batılı adam, sinemayı da kendi uygarlığını İslâm coğrafyasına ya da “öteki” dediği insanların dünyasına taşımanın vasıtası, emperyalizmanın aracı olarak kullandı. Ne varki
Günün gecesi var diye gündüzüne karşı çıkmak, yaşı da kurunun yanında yakmaktır. Ne var ki, tarihi süreç içerisinde geceye bakarak gündüze kara çalınmış, kurunun yanında
Ebu Zeyd’in kültür içinde teşekkül ettiğini iddia ettiği Kur’an’ın evrensel hakikatlerini arşive kaldırabilmek için önerdiği tarihselcilik Hıristiyan merkezli bir yorum tarzıdır.
Kur’an’ın, lafzını devre dışı bırakarak ‘evrensel’ duruşunu ihlal eden tarihselcilik kavram olarak İslam’ın ve genel manada dinin dışında doğmuştur. Kökleri Eski Yunan’a kadar uzanan felsefi bir gelenekten gelmektedir.
Ne gariptir ki fakültedeki birkaç saatlik dersi azalacak diye bildiri yayınlayanlar Allah’ın ayetlerine masal diyen Öztürk’e karşı sağır, kör ve dilsiz kesildiler. Hâlbuki Öztürk bu haliyle hem bütün ilahiyatları zan altında bırakmakta, hem de, Kur’an-ı Kerim’de ki kıssalara Mekke müşrikleri gibi “önceki milletlerin masalları” diyerek dışardan Kur’an’a saldıran Charlie Hebdo’dan daha tehlikeli adımlar atmakta, daha kalıcı tahribat yapmaktadır.
Mustafa Öztürk, Paret’in Allah Resulü’nün Kur’an kıssalarını Eski Ahit’ten aldığı, sonra bunları ‘ilahi azab’ modeline dönüştürdüğü, ardından da kendi zamanına uyarladığı yönünde ki iftiraları için, bunlar “anılmaya değer tespitlerdir” ifadesini yetersiz görüyor ve şunları söylüyor.
Ezcümle tarihselcilik, hurafe atlasına dönüşen İncil’i, kurtarma ameliyesidir. Bununla, Batılı adam İncil’in bozulduğunu ve kurtarılmaya muhtaç olduğunu da itiraf etmiş oldu.