VARLIĞIN EMAN, HİCRETİN MERHAMET, AKINLARIN FETİH OLSUN!
Türk Anası da, Kürt Anası da Allah Rasulü’ne ﷺ olan aidiyetinden ve muhabbetinden dolayı sana “Mehmetçik” dedi. Hz. İsa’nın dilinde adı “Ahmed”, Kur’an-ı Kerîm’de “Muhammed” olan Peygamber-i Ekber’e ﷺ nisbetle “Mehmetçik” diye anıldın. Peygamber ocağına giderken baban ezan okudu, anan dua etti. Bin yıl aynı cephede İslam’dan kardeşlerinle omuz omuza Mekke’yi, Medine’yi, Kudüs’ü korudun. Sen çekilince Alem-i İslam’ın kanatları düştü, kadınların iffeti, Kudüs’ün onuru çiğnendi, Mescid-i Aksa’ya nâmahrem eli değdi. Şimdi med vakti, bir asır önce cezir zamanında ayrıldığın Büyük Doğu coğrafyasına yeniden dönüyorsun. Adına, ruhuna ve kardeşliğine sadakatten ödün verme! Ruh kökünden kopma! İ’la-i kelimetullah hedefinden şaşma! İslam kardeşliğine muhalif olan bütün düşünceleri ayağın altına al! Yavuz’u, Fatih’i, Salahaddin’i ve Alparslan’ı madde ve mana planında tam olarak anladığın gün yine Malazgirt’ten Viyana’ya akınların başlayacak. Bu Ümmet’in büyük bir devletle ayağa kalkıp yeniden tek bir bayrak altında toplanacağını bütün dünyaya gösterme vaktidir. Düsturun Kur’an-ı Kerîm, en büyük emelin şehadet, azığın İslam kardeşliği, ilk hedefin Kudüs olsun. Küçük düşünme, kavmiyetçi söylemlere prim verme! Sen, ordusunu Kureyşli Ebû Bekir, İranlı Selman ve Habeşli Bilal’le kuran Peygamber-i Ekber’in ﷺ askerisin. Yeni akınlara bu ruhla ve bedel ödemeden yolların açılmayacağı şuuruyla hazırlan! Bedir’den, Hendek’ten geçmeden Fetihlere varılmayacağını unutma! Yüz yıl süren cezir vaktinde bir felaketten diğerine savrulan kardeşlerin seni “Muhammed’in Ordusu” diye karşılamaya hazırlanıyor. Varlığın eman, hicretin merhamet, akınların fetih olsun. Allah Teala’nın huzurunda eğilen başın, hiç bir beşerin önünde eğilmesin.