Hz. Adem’den (عليه السلام) Hz. Muhammed’e (ﷺ) kadar bütün dinlerin ortak adı olan İslâm, hakikat; sâir dinler ise o hakikate bakılarak icad edilen yanlışlardan ibarettir. Hadis-i şerifte, insanlığa 124.000 Peygamber geldiği[1] haber verildiğine göre farklı diyarlara çok sayıda Peygamber gönderilmiştir. Nitekim İmam-ı Rabbanî Hazretleri, Mahmudzade Muhammed Said’e yazdığı mektupta mânevî yolla Hint diyarına da Peygamber gönderildiğini, bir kısmının hiç, bir kısmını bir, bir kısmının iki, bir kısmının üç kişilik bir ümmet kadrosuna sahip olduğunu, şirk karanlığında nurlarının parladığını, -Allah’ın inayetiyle- beldelerini gösterebileceğini söylemektedir.[2]
Zend-Avesta’da İslâm
Yahudilik ve Hristiyanlık dışındaki dinler ya bir Peygamberin dininin tahrif edilmesiyle oluşmuş ya da ona bakılarak icad edilmiştir. Her şeye rağmen muhtevasında hakikatten umdeler kalmıştır. Zerdüştlüğün kutsal kitabı olan Zend-Avesta’da, Saoşyant adında birinin geleceği, bütün insanlara rehberlik edip onları ıslah edeceği ve putları kıracağı müjdelenmiştir.[3] Zerdüşt’ün M.Ö. 551’de öldüğü kabul edilirse put kırmakla maruf Hz. İbrahim’in (عليه السلام) ondan asırlarca önce yaşadığı anlaşılır. Buna göre Zend-Avesta’da haber verilen put kırıcı Allah’ın son Peygamberi Hz. Muhammed’tir. Ayrıca “Saoşyant” kelimesi de “âlemlere rahmet” anlamındadır. Kur’ân-ı Kerîm de Allah Rasûlü’nün (ﷺ) alemlere rahmet olduğunu haber vermektedir.[4]
Hint kutsal kitaplarından Veda ve Puranalar’da çölden “övülmüş” (Muhammed) adında bir bilgenin çıkacağı, “araba”sının semaya ulaşacağı (mi‘rac), büyük zaferlerinden birini 300 (Bedir Savaşı), diğerini ise 10.000 kişiyle (Mekke’nin fethi) kazanacağı bildirilmektedir. Kalnki Purana’da ise babasına, “Vishu Baghat / Allah’ın kulu” (Abdullah), annesine “Somanid / güvenilir” (Âmine) denileceği, bir kum diyarında dünyaya geleceği ve doğduğu şehrin kuzeyine sığınacağı (Medine’ye hicret) belirtilmektedir.[5]
Buda’da İşaretler
Budizm’in kurucusu Buda, Metteyya veya “Maitreya” adında birinin geleceğini, kendisinin başlattığı işi tamamlayacağını müjdelemiştir. Maitreya ise “merhamet, rahmet” ve “sevimli” demektir. Mâlum olduğu üzre Kur’ân-ı Kerîm’de Hz. Muhammed’in (ﷺ) âlemler için rahmet vesilesi ve Mü’minlere karşı şefkatli ve merhametli olduğu bildirilmektedir.[6]
Hülâsa Şarktan garba kadar vahiyden nasibi olan dinlerin mühim bir bölümünde Allah Rasûlü’nün (ﷺ) son Peygamber olarak geleceği ve Allah yolunu son defa açacağı ya ibare ya işaret ya da delalet yoluyla vardır. O’nun son Peygamber olduğu sadece Kur’ân-ı Kerîm’de (el-Ahzâb 33/40) değil diğer inanç sistemlerinde de mevcuttur. Ayet-i kerimede de (Bakara, 89), ifade edildiği gibi Yahudilerin ve Yahudileşme sendromu yaşayanların inkârı cehaletten değil inattandır.
[1] bk. Ahmed b. Hanbel, el-Müsned 5/265-266; İbn Hibbân, es-Sahîh, 2/77
[2] İmam-ı Rabbani, Mektubat, Mektub No: 259.
[3] M. Hamidullah, Extrait de la causerie du professeur Hamidullah sur Le Coran, Badr et La conquête de La Mecque, s.65-66-67, 1980; M.Hamidullah, Le prophète de l’Islam sa vie et son œuvre, s.74, 155. Madde, el Felah, 2009.
[4] Enbiya, 107.
[5] M. Hamidullah, Extrait de la causerie du professeur Hamidullah sur Le Coran, Badr et La conquete de La Mecque, s.65-66-67, 1980
[6] Tevbe, 128.
(Hüküm Dergisi 83. Sayı / Kasım 2019)