TARİHİN AKIŞINI DEĞİŞTİREN ADAM: NECMEDDİN ERBAKAN
İlimle doğdu, “amel-i salih”le doğruldu, ihlâsla kemâl buldu bu Ümmet. “Oku” diye başlayan ilk ilahî buyruk her fetretin ilimle aşılacağını müjdeledi. İmam-ı Azam devleti sarıp
İlimle doğdu, “amel-i salih”le doğruldu, ihlâsla kemâl buldu bu Ümmet. “Oku” diye başlayan ilk ilahî buyruk her fetretin ilimle aşılacağını müjdeledi. İmam-ı Azam devleti sarıp
İFAM’da dersler bitmiş, kardeşler hasbihâl için konferans salonunda toplanmıştı. Bir kaç öğrenci meramını ifade eden vecîz konuşmalar yaptıktan sonra sunucu, kürsüye Doğu Türkistan’lı Abdusselam’ı çağırdı.
Kur’an-ı Kerim, güneş gibidir. Her yürekte farklı doğar. Her bir ayet çocuğa, kadına, evladını kaybeden babaya, muzaffer bir kumandana, yenilmiş bir Ümmete farklı şeyler söyler.
Bu millet, mukeddasatını tahkir ve tezyif etmeyi fikir hürriyeti addeden yobazlar soyundan binlerce fikir hokkabazı görmüştür. Yarasa ışığa, onlar ise fikre hasımdır. Bunun için İslam
Ömrünü Yanlışa Adayan Adam: Fazlurrahman İslâm’ın Batı karşısındaki konumunun ciddi manada sorgulanmaya başlandığı 19. yüzyılda yeni arayışlar gündeme geldi. Bu bağlamda bazı Müslümanlar, Kur’an ve
Öztürk, risâletin şahidi olan mucizelerle alakalı da şunları söylemektedir: “Hissî mucizelerle ilgili rivayetlerin haber-i vahid türünden olması ve kesin bilgi değeri taşımaması gibi teknik konular
Allah Rasûlü , etrafı dağlarla çevrili bir beldede Mekke’de Dünyaya geldi. O doğduğunda insanlar ne Roma okullarını, ne Yunan filozoflarını, ne de Hind felsefesini biliyordu.
Oryantalistler, Kur’an’ın mazi fiil yerinde muzariyi kullandığını, böyle bir kitabın “i’câz”ından söz edilemeyeceğini iddia ederek Müslüman zihinleri iğva etmektedirler. Oryantalistlerin işaret ettiği ayetlerin manalarını idrak
İsrail ordusuna konuşan bir haham, “Kur’an en büyük düşmanımızdır. O, Müslümanların elinde olduğu müddetçe onlarla anlaşmamız nasıl mümkün olabilir ki?” demişti. Geçen asrın başlarında Libya’yı
Öztürk, i’câzı ile Arab’ın en büyük ediplerini ilzam eden Allah Kelâmı etrafında şüpheler oluşturmak için, Kur’an’daki tekrarları hata bağlamında zikreder Oysa Arap edebiyatına vâkıf olanlar,