ÂLEM-İ İSLÂM’DA ORUÇ İNKILÂBI
ÂLEM-İ İSLÂM’DA ORUÇ İNKILÂBI On dört asır önce oruca çağrı, “İman edenler!”1 diye başladı; “Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı.” şeklinde devam
ÂLEM-İ İSLÂM’DA ORUÇ İNKILÂBI On dört asır önce oruca çağrı, “İman edenler!”1 diye başladı; “Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı.” şeklinde devam
Allah Rasûlü’nün ﷺ dilinde oruç, emanettir; Ümmet’ini de o emanete sahip çıkmaya davet etmiştir.1 Emanet olan oruç, bütün âzâlar günahtan korunarak muhafaza edilir. Bu yüzden
Sanayi devrimiyle birlikte daha çok hammadde ve pazar bulabilmek için İslâm coğrafyasına saldıran, iffetleri kirleten, şehirleri soyan Batı, bir taktik hatası yaparak Ümmet’in uyanmasına, Yavuz
Şam, Bağdat, Kahire, Gazze Abdulhamid düşünce düştü. Çünkü O, küresel güçlere karşı durmanın sarsılmaz rüknüydü. O, İstanbullu kadar Çadlı’nın, Hindli’nin, Bosnalı’nın da halifesiydi. Afrika’nın susuz