Vasiyet, halidi bir İslam geleneğidir. İnsanlara istikamet üzere nasıl yaşanılabileceğini gösteren Peygamberler, dünyadan ayrılırlarken geride bıraktıklarına “müstakim” olarak kalmayı vasiyet ettiler. Onlar, sadece vasiyet etmekle kalmadılar, vasiyetin kabul görmesi için de yoğun gayret sarf ettiler. Nitekim çocuklarına “Müstakim” olarak yaşamayı vasiyet eden Yakub’un (a.s.), son sözü “Benden...
Ebu Hanife Müdafaası
Oryantalistler ve onlardan etkilenen Modernist Müslümanların fıkıh bağlamında oluşturdukları şüpheler daha çok Ebu Hanife (r.a.) etrafında şekillenmektedir. Çünkü O (r.a.), hem bütün müçtehitlere nispetle “İmam-ı Azam/En büyük imam” hem de ümmetin üçte ikisinin içtihatlarını taklit ettiği mutlak bir müçtehittir.
Hayzuran Dirilişe Üs Olacak
Hayzuran yani o tertemiz toprak, ümmetin diriliş üssü, küfrün ise mezarı olacak.
İçtihadı Şehadetle Taçlandıran Müctehid: Ebu Hanife
Künyesi, Ebu Hanîfe’dir. Künye, “Hak dine meyleden kişi” anlamına gelen “Hanîf” kelimesinin müennes formudur.
Ebû Hanîfe Münazaraları
Ömrünü İslami ilimlerin tedvin ve tertibine adayan Ebu Hanife (r.a.) kelamdan fıkha, hadisten tefsire kadar hemen her alanda çok sayıda münazaraya katıldı.
Bütün Zamanların Müctehidi Ebu Hanife
Ebu Hanife (r.a.), âlim sahabiler tarafından ilimle doldurulan Kûfe’de hicretten 80 yıl sonra dünyaya geldi. Ne var ki Onun doğduğu şehir ilk kurulduğu andaki safiyetini yitirmişti.