Gazeteyi, radyoyu bulan batılı adam, sinemayı da kendi uygarlığını İslâm coğrafyasına ya da “öteki” dediği insanların dünyasına taşımanın vasıtası, emperyalizmanın aracı olarak kullandı. Ne varki Müslümanlar Batı’nın, içerisinde ahlaksızlık olan sanat rüzgarı karşısında alimleri, mütefekkirleri ve siyaset adamlarıyla bir sanat seddi inşa edemedi. Bu yüzden Batılılar, İslam yurdunda emperyalist...
“MÜSECCEL SÜNNET DÜŞMANI”NDAN EN YENİ ORYANTALİST MASALLARI
İslam’ın insanlığın umudu olması, İslami hükümlerin önemli bir bölümünün de Muhammed b İsmail el-Buhari’nin(v. 256) “el-Câmiu’s-Sahîh”inde rivayet ettiği hadisler üzerine ibtina etmesi, Buharî’yi hem içeride hem de dışarıda hedef haline getirmiş, hariçte oryantalizma, dahilde ise onun yerli mümessilleri Buharî üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu çerçevede Onun Müslümanlar karşısında yenilip dağılan İran...
Batı Başkentlerinde Gazzâlî’nin Çocukları
Gazzâlî hâla bütün ihtişamıyla “istikâmet üzere” hem aklın, hem de ruhun kapısının nasıl açılacağı, onlardaki sırlara nasıl varılacağını göstermekte.
İslam’ın Gelecek Tasavvurunun İnşası
Ulemanın yazmadığı, yapmadığı ve kastetmediği ile mahkûm edildiği günümüzde bütün eğrileri doğru hale getirecek bir başlangıç noktası vardır ki o da şudur: Vahiy semadan gelir, fıkıh ise yeryüzünde oluşur. Fıkıh, vahiy kıstasıyla fertten cemiyete, evden sokağa bütün bir hayatın sorunlarını çözmeye talip olmaktır. Bunu da fakih yapar.