Kişi kendi kurbanını kesebiliyorsa faziletli olan bunu bizzat kendisinin yapmasıdır. Çünkü kurban bir ibadettir ve ibadette esas olan da onu kişinin kendisinin yerine getirmesidir.[1] Ancak kurbanını kesme noktasında liyakati olmayan bir Müslümanın bu işi iyi bilen birine vekalet yoluyla kestirmesi caizdir. Başkasına vekalet verdiği durumda kendisinin de kurbanın kesilişine şehadet etmesi en güzel olandır. [2] Nitekim Allah Rasulünün ﷺ kurbanı kesilen kızı Fatma’ya(r.a) hitaben, “Kalk ve kurbanına şehadet et. Çünkü o hayvandan akan ilk damla ile senin tüm günahların bağışlanır” [3] buyurarak kızının kesme noktasında verdiği vekaleti onayladığı rivayet edilmektedir.
Kurban kesimi için vekalet sözlü olarak verilebileceği gibi yazılı olarak da verilebilir. Çünkü akit meclisinde hazır olmayan kimsenin yazılı beyanı muhatabın sözlü beyanı gibi kabul edilmiştir.[4] Buna göre bir vakıf veya dernek üzerinden kurban kestiren kimsenin hesaptan para gönderirken açıklama kısmına vekaletini verdiğini beyan etmesi yeterlidir. Ayrıca açıkça vekalet vermek caiz olduğu gibi delalet yoluyla vermek de caizdir. Bununla alakalı fukaha şöyle bir örnek zikretmektedir: “Bir kimse, Kurban Bayramın’da izni olmadan başkasının kurbanını kesse kurban ibadeti yerine gelmiş olur. Çünkü kişi onu kurban için tayin etmekle açıkça olmasa da delaleten kesimine izin vermiştir.”[5]Buna göre herhangi bir vakfa hiçbir açıklama yapmadan kurban için para gönderen/hesaba yatıran veya elden veren kişi, delalet yoluyla kurbanının kesilmesi için de vekalet vermiş olur. Bundan sonra hiçbir açıklama yapmasa dahi onun adına kesilen kurbanla ibadet yerine gelmiş olur.
[1] Abdülganî b. Tâlib el-Meydânî el-Guneymî, el-Lübab fi Şerhi’l-Kitâb (Beyrut: Dâru’l-Beşâiri’l-İslâmiyye, 2010), 4/594.
[2] Alâuddîn Muhammed b. Ali el-Haskefî, ed-Durru’l-Muhtâr(Haşiyetu İbn Abidin İle Beraber) (Beyrut: Dâru’l-Marife, 2015), 9/542.
[3] Ebu Abdillah Muhammed b. Abdillah el-Hâkim en-Nîsâbûrî, el-Müstedrek ala’s-Sahihayn (Beyrut: Dâru’l-Kutubi’l-İlmiyye, 2002), 4/247.
[4] Burhanuddîn el-Merğînânî, el-Hidâye Şerhu Bidâyeti’l-Mübtedî (Karaçî: Mektebtu’l-Büşrâ, 2021), 3/33.
[5] Bkz. el-Merğînânî, el-Hidâye Şerhu Bidâyeti’l-Mübtedî, 4/89.